Apple firmasının düzenli olarak gerçekleştirdiği, her Eylül ayında yapılan lansman ve tanıtımlarına, 12 Eylül 2017 tarihinde tekrardan şahitlik ettik. Bildiğiniz gibi, bir önceki model olan iPhone 7 ve iPhone 7 Plus modellerinin ardından, seriyi bozmayarak 7S ve 7S Plus çıkartmasını bekliyorduk. Keza, Apple firması, her modelin ardından S modelini çıkartarak, tasarım anlamında bir değişikliğe gitmese de, özellik anlamında daha net çizgiler taşıyan ürünleri insanlara sunardı.
Bu seneki lansmanda, direkt olarak iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’a geçmiş olması büyük bir şaşkınlık yarattı. Bu haberin yayılmasıyla birlikte büyük bir heyecan duysak da, karşımıza çıkan iPhone, ciddi manada bir hayal kırıklığı yarattı diyebiliriz. Apple’ı kurtaran olay ise; 10. Yıla özel olarak ürettiği iPhone X modeli oldu diyebiliriz.
Neden hayal kırıklığı yarattı diyecek olursanız; iPhone 7 ile iPhone 8’i yan yana koyduğunuz zaman, hiçbir zaman farklı modeller olduğunu anlayamayacak kadar aynı bir tasarıma sahip olduğunu görebilirsiniz. Boyut, uzunluk, genişlik, kalınlık ve ön, arka ve arka yüzeydeki tuş ve kamera diziliminin bile aynı olması, Apple firmasının yeni bir şeyler katmadan ürettiği bu modeli neden piyasaya sürdüğüyle ilgili soru işaretleri oluşturdu. Evet, iPhone X ile oldukça köklü bir değişiklik yapmış olabilir ancak; daha düşük fiyattan satılacak olan 8 ve 8 Plus modellerinde de bir miktar değişiklik iyi gelebilirdi. Hele ki, S modeli değil; direkt olarak bir üst modele geçmişken aynı olması, şaşkınlık yarattı.
Özelliklere gelecek olursak; iPhone 8 ve iPhone 8 Plus 64 GB ve 256 GB olarak iki farklı kapasite sunuyor. Yine bir önceki modeldeki gibi 4.7 inç ve 5.5 inç Retina HD ekran özelliklerine sahip bu yeni Apple Amiral Gemi modellerinde, iPhone 8 IPS teknolojisine sahip LCD Multi-Touch geniş ekran, 326 ppi piksel yoğunluğuna sahip 1334×750 piksel çözünürlüğü bulunuyor. iPhone 8 Plus ise; 401 ppi ve 1920x1080p piksel çözünürlüğüne sahip olacak.
İki modelde suya ve toza karşı dayanıklı olarak üretilmesinin yanı sıra; 64 bit mimarisiyle gelen A11 Bionic çip ve M11 yardımcı hareket işlemcisine sahiptir. iPhone 8 12 MP arka kameraya sahip iken; Plus modelinde 2 adet 12 MP kamera yer alıyor. Birkaç farklı modunda eklendiği fotoğraf özelliği, istenilenin çok üstünde değil.
Görüldüğü gibi; iPhone 8 modelleri, yazılımsal ve donanımsal olarak bir tık üste çıkmış olsa da; genel olarak hayal kırıklığı yarattı. Daha farklı, daha çekici ve güzel bir model beklenirken, iPhone 7’nin pahalı versiyonuna kavuşmamız pek iç açıcı değil.
iPhone X ise; arka tarafı cam ve plastik karışımı bir malzemeyle üretilmiş, ön tarafında ise; alıştığımız Touch ID’nin kaldırılmasıyla birlikte, ekran kasa oranı %89’un üzerine çekilmiş durumdadır. Birkaç ay önce Samsung tarafından piyasaya sürülen S8+ modelini andıran tasarımı, iPhone için farklı olsa da; alışık olmadığımız bir tasarım değil. 5.8 inç büyüklüğünde Retina HD Ekran, Face ID özelliği, Animoji özelliği, çift kamera ve tasarımdaki birkaç değişikliğiyle, iPhone 8’e kıyasla daha iyi bir adım olmuş diyebiliriz. Ayrıca kablosuz şarj edilebilme özelliği sonucunda da daha işlevsel bir hal alan iPhone X her ne kadar kaliteli bir işçilik ve yüksek özellikle gelse de, genel olarak bu yılki Apple lansmanı benim hoşuma gittiğini söyleyemem.
Son olarak, iPhone 8 ve iPhone 8 Plus 699$ ile 799$ etiket fiyatıyla 22 Eylül’de satışa sunulacak. iPhone X ise; 1000$ fiyatıyla Kasım’ın ilk haftası satışa sunulması bekleniyor. Bu fiyatlara baktığımız zaman, Türkiye’deki kur farkı ve vegilerle birlikte iPhone 8 ile 8 Plus’ın 5.500 TL’nin üzerinde bir fiyata, iPhone X’in ise; daha afaki bir rakam satılması bekleniyor.
Peki, yeni iPhone modelleri, belirttiğimiz bu fiyatlar karşılığında alınmaya değer mi?
Bu yazı yoruma kapanmıştır, anlayışınız için teşekkür ederiz.