Hayatımıza anlam katan bazı duygular vardır ki biz insanlar bunları bazen anlamazken bazen de anlamak istemiyoruz. Örneğin aşkı ele alabiliriz. Aşk insanın hayatında öyle bir etkiye sahiptir ki aşık olduğunuz zaman adeta ayaklarınızın yere basmadığını düşünebilirsiniz. Kalbiniz yerinizden çıkacak gibi olur, eliniz ayağınız tutmaz ve kelimeler ağzınızdan anlamlı anlamsız çıkıverir. Kısacası aşk için insanın kendini kaybetmesi hali de diyebiliriz. Varlığımızın yegane nedenine baktığımız zaman sevmek sevilmek olduğunu görürsünüz her insan kendinin birileri tarafından sevmesini sevilmesini ister ve aynı şekilde hiç anlam veremediği şekilde bir başkasını sevebilir ve ihtiyaç duyabilir. O yanındayken dünyanın en mutlu insanı olabileceği gibi en hüzünlü insanı da olabilecektir. Fakat burada yaşadığı duygunun ne olduğunu anlamayan kişilerinde olduğunu biliyoruz. Hatta sizi deli gibi seven birisi varsa bile onu bazen burnunuzun ucundayken bile hissedemeyebilirsiniz. Bu durum tamamen sizin karşınızdakine bakış açınızla ilgilidir. O her ne kadar size olan sevgisini göstermeye çalışıyor olsa da beyniniz bunu reddettiği için düşünmek ve görmek istemeyebilirsiniz.
Aynı şeyi kendiniz açısından da düşünmelisiniz. Ne kadar çok severseniz de bazen kendinizi ona göstermeyi başaramıyorsunuz ve cesaretsizlik ise sizin kendinizi ifade edebilmenizin önüne geçiyor. Kendinizi direk olarak aşk testlerine ve fallarına teslim edebilirsiniz çünkü yaptığınız şey sadece onun sizin hakkınızda ne düşündüğünü tahmin etmek ve kendinizi bu şekilde motive etmek. Bazen de bir aşk doktoru size yardımcı olacaktır. Bu bir arkadaşınız ya da onun bir arkadaşı olabilir. Kısaca insan aşık olduğu zaman tutunacak bir dal arar ve kendini ancak bu sayede daha güçlü bir konuma getirebilir.
Bir önceki yazımız olan Leke ve Damar Tedavisi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Bu yazı yoruma kapanmıştır, anlayışınız için teşekkür ederiz.