Her işletmenin mutlaka marka değeri olmak zorundadır çünkü bazı taşınmaz değerler vardır ki onlar manevi olduğu kadar maddi haklarından birisi olarak da nitelendirilmektedir. Marka tescili ise bir firmanın tüm değerlerinin temsil gücüne sahip olması için şarttır. Dolaysıyla marka bu tescili aldıktan sonra tüm haklarını da koruma altına almış olacaktır. Ülkemizde bu uygulamanın geçilmesine 95 yılında başlamış ve bu tarihten sonra da firmalar marka değerine sahip olarak kendilerini ayırt etmiş ve güvende hissetmişlerdir. Hizmetiniz Türkiye sınırları içerisindeyse ve ticari alanda güçlü olmak istiyorsanız mutlaka kendi markanızı oluşturmanız ve beraberinde de markanızı belgelemeniz gerekiyor.
Bazı sektörlerde marka tescilinin geri planda bırakılması ve markayı oluşturup tanıttıktan sonra onun belgesinin alınma isteği bir takım tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Bir marka oluşumu içerisine girmeye ilk karar verdiğiniz anda yapmanız gereken tescil işlemini yapmak. İnsanlar bazen marka oluşturmak istediklerinde aslında ne kadar iyi bir şey yaptıklarını ve duyurdukları andan itibaren de patlayabileceklerini kestiremezler. Dolayısıyla bu markanın değerinin de bilinemeyeceği anlamına geleceğinden dolayı artık bazı şeyler için çok geç kalınmış olunabilir. Bu konuda sorun yaşamış olan çok sayıda firma ve kişinin olduğunu biliyoruz. Marka tescil belgesi ikinci bir kişiye ya da firmaya verilmez bunun içinde ilk gelen bu belgenin sahibi olacaktır. Sonrasındaki süreçte ise markanın başka kişiler tarafından kullanılmasına da izin verilmeyecektir.
Bir önceki yazımız olan Onur Şan Döktür Muazzez Türküsü başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.




Bu yazı yoruma kapanmıştır, anlayışınız için teşekkür ederiz.